26 Şubat 2013 Salı

Aksaray Boyaci Ustasi ; Melet Irmagina dogru inen sarp tepenin, ormanlarla örtülü yamacinda çok fakir ve yasli biri varmis. Melet, kenarindaki degirmenlere gidemeyen köylülerin zahralarini avlusundaki ufak dibek tasinda ögütür, geçimini bu suretle saglarmis. Bazi rivayetlere göre. bu ögütücü bir kisi tarafindan döndürülebilen, çevre halkinin "El Degirmeni" dedigi cinsten bir tas degirmeni imis. Boyaci UstasiGünün birinde, yasli degirmencinin kizini, uzaktan bir köyden bir gence istemisler. Hayirlisi olsun, deyip evlendirmisler. badana aksaray Çeyiz olarak, elinde, avcunda ne varsa kizina vermis. Dügüncüler, gelinin esyalarini atlara yükleyip, oglan, evine dogru yola çikacaklari zaman, aksaray gelin etrafi söyle bir süzmüs. Avlunun bir kenarinda duran babasinin ekmek teknesine, kendini bugünlere getiren el degirmenine gözlerini dikmis, 


Kizinin bu halini güren babasi, yanina yaklasmis:
- "Kizim, aksarayda boyaci degirmen tasi bizde kalsin."
diyecek olmus. Dügün alayinin ileri gelenleri durumu kavramislar.
Içlerinden biri:
- Emmi veriver 
aksarayda boyaci ustasi su degirmen tasini kizinada, biz de yola düzülelim.
Yasli baba:
- Olmaz, o bana lâzim.
Onunla geride kalan çoluk çocugumun nafakasini saglayacagim, veremem, diyerek karsi koymus.
O sirada, yeni gelin :
- Babam benden bir tasi esirgiyor. badanaci aksaray Ben de onsuz gelin gitmem. Diyerek boynunu büküp, oturuvermis kapinin önüne.
Dügüncüler yasli babanin geçimini nasil sagladigini bilmediklerinden, bu degirmenin aile için ne derece kiymetli oldugunu kavrayamamislar., isi, basit bir "gelin esyasi" bir tas olarak görmüsler, içlerinden biri:
- Hadi, emmi bu kadar da nekeslik etme. Alt tarafi iki tas parçasi bunun... insan kizindan bunlari esirger mi?.. Bak, aksarayda boya badana yapan usta o da yurt-yuva sahibi oluyor. Yolumuz uzun, bekletme bizi., diyerek, degirmen taslarni omuzlayip, yanindaki hayvana yüklemisler. Zavalli baba, bu durum karsisinda israrin faydasizligini anla*****, boynunu bükmüs. Kendisinin nekes taninmasina mi, o yasli haliyle çoluk - çocuguna degirmensiz nasil bakacagina mi boya üzülsün?. Kala kalmis, boyaci aksaray ortalikta. O sirada, önde davul - zurna, arkada at sirtinda gelin; köylüler, esya yüklü atlarla dügün alayi, dimdik sirta dogru yola koyulmuslar. Yasli gözlerle kafileyi izleyen babanin tâ... yüreginin derinliklerinden bir tel kopmus sanki... Derin bir ah... çekli, akliyla temiz ve kaliteli boyaci ustasi aksaray mi, gönlüyle mi, bilinmez seslenivermis, davullu alayinin ardindan:
-Bir tasi bize çok görenleri Allah ne etsin... aksaray boyacim Hepiniz tas olun tas.
Ertesi gün, karsi tepelerden be geçeye bakanlar, Melet irmagina dogru inen dik bir yamacin, biçak gibi çikintili bir kisminda, acayip sekilli kayalar görmüsler. Daha düne kadar ormanlik olan bu yamaçta kayalarin boya badana yapan aksarayda ustalar bulunusundan ziyade, görünüsleri onlarin saskinliga düsürmüs. Çümkü, bu kayalar sanki bir kafilenin heykellesmis sekline benziyormus. Atiyla yaylisiyla, dzvullu - zurnali bir gelin alayinin 
aksarayda boya badana yapan ustalar tipkisiymis. Yillarin yagmuru, kari ve firtinalarina ragmen, bozulmayan sekilleriyle günümüzde dahi görenleri saskinliga düsüren bu kayalarin etrafi koyu bir yesillikle çevrilmistir. Yillarin yagmuru, kari ve firtinalarina ragmen, bozulmayan bu kayalarin etrafi koyu bir yesillikle çevrilmistir.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.